Mehter Takımının Tarihi » Kiralık Mehter Takımı | Mehter Takımı Fiyatları | İstanbul Mehter

Mehter Takımının Tarihi

Mehter Takımının Tarihi


Mehter Takımının Tarihi


Dünya tarihinin en eski askeri bando takımlarından birisi olan mehter nedir, ne amaçla ve kim tarafından kurulmuştur? Türk tarihi ve Osmanlı açısından mehter takımının önemi, mehterin tarihi gelişimi ve mehter hakkında merak edilen bilgileri sizler için araştırdık ve derledik. Mehter takımının tarihi ile ilgili rehber niteliğindeki yazımızın devamında tüm bu konulara cevap bulabileceksiniz.


Mehter Nedir, İlk Olarak Ne Zaman Görülmüştür?


Mehter, özetle askeri ordu bandosudur. Bu bando birliği hem harp öncesinde ve harp sırasında askerlere moral ve motivasyon kazandırma amacıyla, hem de düşmana korku salma ve maneviyatını bozma amacıyla görev almıştır. Mehter takımında kullanılan çalgıların gür sesi, yeri göğü inleten nameleri adeta tarihe kazınmıştır.


Mehter takımı ilk olarak Hun Devleti döneminde görülmüştür. Ardından yüz yıllar boyu Türk devletleri tarafından çeşitli amaçlarla, farklı ekip ve çalgı aletleriyle görevlerini yerine getirmiştir.


Günümüzde ise bu geleneği devam ettirmek ve kültürümüzü yaşatma amacıyla çeşitli etkinlik ve kutlamalarda mehter takımı gösterileri gerçekleştirilmektedir. İstanbul Mehteran olarak özel bir mehter takımı ekibine sahip olan firmamız, tüm Türkiye genelinde faaliyetlerini sürdürmekte; profesyonel ekibi ile hizmet vermektedir.


İçeriğimizin devamında mehter takımı hakkında özet bir bilgi verdikten sonra, Osmanlı'da mehter, İstanbul'un fethinde mehter, mehterin kapatılıp yeniden açılması, mehter ve batı kültürü gibi konulara değineceğiz. Öncelikle mehter takımı hakkında kısa bir giriş yapalım, ardından mehterin tarihi serüvenine göz atalım.


Mehter Takımı Hakkında Kısa Bilgi


Kelime anlamı olarak ele alındığında, Farsça kökenli "Mihter" kelimesinden gelen mehterin Türkçedeki alamı ise pek ulu, reis ve en büyük şeklindedir.  Yeniçerilerin askeri bandosu olarak geçen mehter; zurna, mehter düdüğü, davul, kurrenay, nefir, nakkare, kudüm, çevgan ve zil gibi müzik aletleri icra eden kişilerin, belirli bir düzen içerisinde olması gerekir. Mehter takımından müzik aletlerinin sayısı eşit tutulmuştur ve sayısına göre de mehter takımı büyüklük katları belirlenmiştir. Bu takımı yöneten kişiye mehterbaşı ağa adı verilir. Mehterbaşı, vermiş olduğu komutlarla takımın hareketlerini ve icra edeceği marşları belirler.


Mehter Takımının Tarihi


Askeri bando geleneği olan mehter terimine tarihte Orhun Kitabeleri'nde rastlanmıştır. Burada "tuğ" veya "kübürge" olarak adlandırılmıştır. Orhun Kitabeleri'de mehter takımı, savaşlarda ve bazı özel günlerde Hakan için müzik icra ederdi. Daha çok hakimiyetin sembolü olarak ifade edilirdi. Ayrıca sefer sonucu galip olan beylere, bir egemenlik sembolü olarak sancak, zil, tuğ ve davul gönderilirdi. Buna örnek verecek olursak; Anadolu Selçuklu Hükümdarı olan II. Gıyaseddin Mesud, kazandığı başarılara istinaden Osman Gazi'ye beylik  yetkisini bu enstrümanlar göndererek vermiştir. Gönderilmiş olan bu tuğ, ilk gösterisini "Tablo Ali-i Osman" ismiyle Osman Gazi ve silah arkadaşlarına hediye etmiş, aynı zamanda bu gelişme ile Osmanlı'da mehter kültürünü başlatmıştır.


Osmanlı'da Mehter


Osmanlıda, Mehter birliğinin başında devletin Emiri Alem ismiyle memuriyet makamı vardı. Mehterbaşı ve mehterhane Emiri Alem’e bağlıydı. Emri Alem, Mehter gruplarına yapılacak tayinleri belirlemek, elçi kabul törenlerinde hazır olmak, sancak beyliğine tayin edilen kimseye yeni sancak göndermek gibi görevleri takipten sorumluydu.


Mehter Osmanlı döneminde günde beş kez olmak üzere, her namazdan önce nevbet vururdu (konser).  II. Mehmet zamanında yalnız ikindi namazlarından önce çalınmasına karar kılındı. Mehter; kılıç alaylarında, cülus verildiğinde, zaferlerde, şehzade ve sultanların doğum ve sünnet düğünlerinde de görevlerini icra ederdi. Barış olduğunda ise mehter yeri denen mekanda çalan bando, seferde padişahın otağının önünde nevbet vururdu. 17. yy'ın sonunda ve 18. yy'da Topkapı Sarayı'nda Demirkapı denen bölgede, ayrıca Eyüp sultan, Tophane, Galata, Kasımpaşa, Beşiktaş, Rumelihisarı, Beykoz, Kavak, Yeniköy, Üsküdar, Anadolu Hisarı gibi İstanbul'un merkezi semtlerinde; geceleri yatsı namazını takiben ve sabah namazından önce insanları uyandırma maksadıyla görev alırdı.


İstanbul'un Fethinde Mehter


Mehter denildiğinde akla ilk gelen fetihlerden birisi şüphesiz İstanbul'un alınmasıdır. İstanbul'un fethi sırasında mehter için şu ifadelere yer verilir: Fatih  Sultan Mehmet, şafakla birlikte topçuların yanına vardı. Toplar atılırken, Okmeydanı'na bulunan binlerce ulema, hep bir ağızdan tekbir getirmeye başladı. Yüzlerce zurna ve davuldan oluşan devasa bir mehteran, orduyla birlikte, savaş meydanında bulunmaktaydı. Fatih Sultan Mehmet Han, surlarının önüne vardığında, en az 300 kişilik mehter birliğinde, 70 davul, 100 zurna çalmaya başlar.  Orada bulunan herkes, coşkuyla ve şevkle dolmuş şekilde surların yıkılmasını beklemekteydi.


İkinci mehter ise Okmeydanı'nda, Haliç surlarına akın eden askerlerin coşkusunu ve cesaretini arttırmaktadır. Onlarca davul ile birlikte, gök gürültüsünü anımsatan korkunç ve düşmanın içini ürperten sesler çıkarmaktadır. Hiç durmadan çalarak birliklere moral ve coşku vermekte ve adeta topların sesini bastırmaktadır. Ardından surlar yıkılır şehir teslim alınır. Artık İstanbul fethedilmiştir. Fatih Sultan Mehmet Han, atının sırtında şehre doğru yol alırken, yüzlerce kişilik mehter şarkıları ile ona eşlik eder. Zaferin hemen ardından ezan okunur ve mehteran ile nevbet vurularak kutlanır.


Mehterin Kapatılıp Yeniden Açılması


Osmanlı Devleti'nde, mehter yeniçeri birliğine bağlı bir bando grubuydu. Mehterhane, 1828'de Yeniçeri Ocağı’nın dağılması ile beraber II. Mahmut tarafından kapatılmış, arından "mehterhane" yerine III. Selim tarafından "Mızıka-i Hümayun" ismiyle saray bandosu kurulmuştur. Bu bando birliğinin başına ise Napolyon'un eski bando subayı olan Giuseppe Donizetti getirilmiştir. Bu süreç 1914 yılına kadar devam etmiştir. Türkçülük akımının etkisiyle yeniden gündeme gelen mehter, Enver Paşa’nın isteği üzerine "Mehteran-ı Hakaniye" ismiyle yeniden kurulmuştur. 1935 senesinde tekrar kaldırılan mehter, 1952 senesinde askeri müze bünyesinde tekrar kurulmuştur.


Mehter ve Batı Kültürü


Batı kültürü - müziği, mehterin çaldığı bestelerden ve hücum marşlarından etkilenmiştir. Batı müziğinin en önemli bestekarlarından birisi olan Mozart, Türk Marşı adlı bestesini üretirken, mehterin çaldığı ritimlerden esinlendiğini ifade etmiştir. Yine batı müzik kültürünün önemli isimlerden olan Bizert, Arieziyen isimli bestesinde mehter ritimlerinden etkilenmiştir. Ayrıca mehterin ritimleri farklı onlarca batı müzik bestecisini etkilemiş ve alaturka denen tarz batı müziği ile birlikte anılır olmuştur. Rusya, Fransa, Almanya, Fransa ve Avusturya gibi devletler, ordu bandolarında mehteri örnek almışlardır.


MEHTER TAKIMI KİRALAMAK İÇİN BİZE ULAŞINIZ... TIKLAYIN


whatsapp İletişim