Mehter Takımı Hakkında Genel Bilgi
MEHTER TAKIMI KİRALAMA FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZ.Mehteran takımı ve mehter marşları, tüm dünyada biz Türklerin bir simgesi haline gelmiştir. Öyle ki, Osmanlı'daki mehteranı gören ve işiten Avrupalılar, kendi ordu bandolarında mehterden ilham almış, mehter; adeta Türklük ile özdeşleşmiştir.
Yazımızın devamında;
mehterin kültürümüzdeki yeri ve önemi, mehterin kelime anlamı, mehterin tarihi, Osmanlı'da mehteran, mehter müziği, mehterin yapısı ve mehter kıyafetleri gibi konulara yer vereceğiz.
Mehter Takımının Kültürümüzdeki Yeri ve Önemi
Mehter marşlarının ve mehteran takımının kültürümüzü yabancılara tanıtmaktan çok daha mühim katkılarının oluğundan söz edebiliriz. Özellikle yüzyıllar boyu, yapılan savaşlarda, askerlerimizi cenk meydanında savaş için motive edip, psikolojik destek olması açısından önemli bir etken olmuştur.
Günümüzde bile bu marşları dinlediğimizde, tüylerimiz diken diken olmakta ve sebepsiz bir coşku belirmektedir.
Mehterin Kelime Anlamı ve Tarihçesi
Mehter; kelime anlamına bakıldığında mızıkacı, kavas, çadırcı gibi anlamlarda kullanılmış bir tabirdir. Mehter Farsça ” mihter” kelimesinin Osmanlı'da "ulu" ve "büyük" manasına gelen bir kelimesinden alınmıştır. Türkçemizde ise bu kelimenin Arapçalaştırılmış şekillerinden olan ”mehter” kullanılmaktadır.
Mehter takımının tarihi ele alındığında, uzun bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Türklerin savaş esnasında müzikle askerleri coşturması Hunlular devrine ve Mete Han’a kadar uzanır. Yüz yıllar boyunca bütün Türk devletleri cenklerde müziği değişik biçimlerde kullanmışlardır. Ama ilk profesyonel bando takımını Osmanlılar, Mehter ismiyle kurmuşlardır.
Mehterin tam olarak ne zaman ve kim tarafından kurulduğu bilinmemekle beraber, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey zamanında yer almaya başladığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti'ne ise Selçuklulardan geçmiştir. Mehter, Yeniçeri ocağının vazgeçilmez bir parçasıydı. Yeniçeri kaldırılınca kapatıldı sonra tekrardan açıldı. En ünlü mehteran birlikleri Eyüp ve Fatih mehteran bölükleridir. Mehter adı ilk olarak 13 yy'da yazılı kaynaklarda geçmektedir.
Mehter Düzeni
Mehter takımı iki bölümden oluşmaktadır. Her iki bölümde kendi içerisinde mehter düzenine uyum sağlayarak takımda yerlerini alır. Birinci bölümde sancak, tuğ ve zırh birlikleri bulunmaktadır. İkinci bölümde ise cevganlar, zurnazenler, boruzenler, nakkarezenler, zilzenler ve davulzenler sırasıyla dizilirler. Mehter takımının yürüyüşü düzene uygun olarak ilerler. Yürüyüş sırasında en önde çorbacı başı yani mehterin bölük komutanı vardır. Bölük komutanı başında üsküf unvanını taşır. Bölük komutanının sol arkasında yeşil sancak taşıyan zırhlı muhafız, ortada istiklal sembolü olan ak sancak, sağ tarafta ise kırmızı sancağıyla zırhlı muhafız vardır. Sancaklardan sonra üç sıra halinde dokuz tuğ dizilir. Hücum tuğu ise kırmızı sancağın arkasındadır. Hücum tuğu yeniçerililer tarafından taşınmaktadır. Sonra sıra mehterbaşı ve sesler (cezgan, zurna, boru, nakkare, zil ve davul çalanlar) gelir. Kös ise en arkada at sırtında gelir. Kös sadece padişah mehter takımında yer almaktadır.
Mehter takımı 3, 5, 7, 9, 11 ve 13 olmak üzere katlardan oluşmaktadır. Bu katlar çalınacak mehter takımı enstrümanlarının sayısını belirtmektedir. En üst mehter katı padişaha aitti.
Osmanlı’da mehter nevbet törenlerinde mehter takımı hilal şeklinde düzene girmekteydi. Nakkarazenler oturup, diğerlerinin ayakta durmasıyla oluşturulan hilalin orta ilerisinde ise kös yer alırdı. Fasıl başlamadan önce iç oğlan başçavuşu ortaya çıkar ve “Vakt-i sürur-u sefa, mehterbaşı ağa! Hey! Hey!” nidaları atardı. Nakkareler sofyan usulünde üç tempo attıktan sonra mehterbaşı “Hasdur” diyerek dikkatleri üzerine çeker ve takımın seslendireceği marşın ismini söylerdi.
Haydi ya Allah diyerek nevbet başlardı. Fasıl Mehter Gülbankı (duası) ile son bulurdu. Mehter düzenini ve takımını daha anlaşılır kılacak olan mehteran komutanlarının ve malzemelerinin anlamları ise şöyledir:
Marş: Haydi, Ya Allah
Konser Düzeni: Nevbet Nizamını
Konser Düzeni: Nevbet Nizamını
Safta Toplan: Saf Nizamını
Uygun Adım: Yakşi Kademi
Konser: Nevbeti
Dikkat: Hey Hey
Devlet: Kırmızı Sancak
Adalet ve Batı: Beyaz Sancak
İslamiyet: Yeşil Sancak
Tuğlar: Beylikleri
Mehteran Bölük Komutanı (Emir-İ Âlem Başlığı): Üsküf
Bölük Komutanının Belinde Bağladığı Kuşağa: Silahlık
Bütün Mehteranın Pantolonu: Şalvar
Sancaktar ve Tuğcu Başlığı: Börk
Sancaktar ve Tuğcu Gömleği: Mintan
Sancaktar ve Tuğcu Yeleği: Kartal Kanadı
Çevganı ve Saz Ekibi Başlığı: Kavuk
Üzerlerine Giydikleri: Cübbe
İçine Giydikleri Entari: Üçetek
Bütün Mehteranın Beline Sardığı: Kuşak
Bütün Mehteran Ayakkabısı: Yemeni
Halkalardan Elbise Giyene: Muhafız-Zırhlı
Omzuna Taktığı Tepsimsi Yuvarlağa: Kalkan
Başına Giydiğine: Mihfer
Mehter Başının Konseri İdare Sopasına: Asa
Mehteran Bölük Komutanı: Emir-İ Âlem
Konser Musiki Şefi: Mehteran Başı
Nakkare: Çiftenara-Kosadumbul
Kös: Kus-Köbürge-Küvrüğ
Zil: Ceng-Sanc-Zenç
Boru –Trompet: Burgay-Nefir
Kaba Zurna: Zurnay
Davul: Tabıl-Tıvıl
Çevgenlere: Çevgani
MEHTER TAKIMI KİRALAMA FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZ.Osmanlı Döneminde Mehteran
Mehteran takımı, her gün padişahın bulunduğu bölgede; yani padişah seferde ise çadırının önünde, değilse saraydaki müsait bir yerde ikindi namazını takiben nevbet vururdu (çalardı). Bundan haricinde yatsı namazının akabinde üç fasıl mehter çalınıp; padişaha dua edilir ve sabaha doğru divan halkını namaza kaldırmak maksadıyla yeniden nevbet vurulurdu. Ek olarak, Yedikule, Eyüp, Kasımpaşa, Beşiktaş, Tophane, Galata, Kızkulesi, Üsküdar ve Anadolu Hisarı'nda aynı saatlerde mehterhane çalınırdı. Bu bölgelerde vazife gören mehteranların mevcudu bin kadardı.
Devlet merkezinin dışında yer alan kalelerde de bazı vakitlerde de mehter takımı çalardı. Ek olarak vezirlerin, derya kaptanlarının, beylerbeylerinin de mehter takımları bulunurdu. Özellikle sefer zamanlarında askeri birlikleri coşturmak ve düşmanın maneviyatını dağıtmak hususunda mehterlerin büyük önemi ve faydası görüldü.
Mehter Duası
Allah Allah, Celilü'l-Cebbar, Muinü's-Set tar Halıku'l-Leyli ve'n-Nehar, Layezal, Zülcelâl, birdir Allah Anın birliğine, Resul-ü Enbiya Peygamberimiz Cenab-ı Ahmed-i Mahmut-u Muhammed Mustafa ( bütün efrad elleri göğüste olduğu halde rükûa diger gibi eğilirler ) Al-i evladı-ı Resulü müçtebi imdadı-ı ruhaniyetine; bir cümle Âlem-i İslam’ın sıhhatü selametine, Ordularımızın devamı muzafferiyetine aziz devletimizin beka-ü temadüsüne üçler, yediler, kırklar, göçenler demine devranına "Hu diyelim Huuu" denildikten sonra bütün mehter takımı davul ve zilleri şiddetle vurarak dokuz defa "Hu" çekerlerdi. Sonra da üç defa kös vururlardı.
Eli kan kılıcı kan, sinesi üryan, ciğeri püryan, meydan-ı şahadette Allah yoluna revan, Kahrımız Gazabımız düşmana ziyan!... Adüvden korkmadık, korkmayız hiç bir zaman, Kur-anda zafer va-ad ediyor Hazreti Yezdan, uğrun açık olsun ey Serdarı Mücahid, Hüda kılıcını keskin etsin. Ömrünü gün gibi bedid! Fahri âlemi hoşnut etsin. Hak, gaza-i ekberin etsin mübarek ve sait.
Takımın içinden evvelce seçilmiş dik ve güzel sesli biri tiz perdeden: "Nasrünminallahi ve fethün garib. Ve beşşiril müminin" ayetini okur, üç defa "Allah" diyecek kadar dururdu. Sonra bütün aletlerle beraber davullar ve kösler hafif vurarak devamlı teramole yapılır, bu sırada hep bir ağızdan "Allah Allah" deyince susarlar ve baş eğerek geriye döner ve dağılırlar.
Mehter Müziği
Mehter müziği yapısı gereği klasik Türk müziğindeki usul ve makamların icra edildiği tek sesli bir müziktir. Ceng-i harbi, semai, nakış, peşrev, kalenderi, murabba gibi formları mevcuttur. Mehterhane'nin repertuarında bu formların haricinde, serhat türkülerine de yer verilmştir. Buna karşılık, kimi mehter peşrevleri de fasıl müziğinde icra edilmiştir.
Mehteran müziğinin bestelerinin büyük çoğunluğunu Mehterhane'de görev alan müzikçiler yapmıştır. Günümüze ulaşan mehter müziklerinin en eskileri Hasan Can, Emir-i Hac, Nefiri Behram ve II. Gazi Giray gibi 16. yy bestecilerinin ürettiği yapıtlardır. Notası bulunan yapıtların da büyük bir kısmı 17. yy'dan kalmıştır. Bazı belli başlı besteciler: Müstakim Ağa, Zurnazen başı İbrahim Ağa, Ham Mali, Zurnazen Edirneli Dağı Ahmed Çelebi ve Şah Murad'dır. Hızır Ağa da 18. yy'ın en önemli mehter bestecisidir.
Mehteran müziği bestecileri, Osmanlı askerlerine cesaret ve coşku vermesi için, düşman askerini korkutması için melodiler üretmeye özen göstermişlerdir. Osmanlıların Avrupa'nın merkezine kadar ilerlemesi, 17. yy'da mehter müziğindeki çoğu argümanın Avrupa müziğine de girmesine sebep olmuştur. Bunların en önemlileri halile, nakkare, çevgan, kös gibi belirsiz ses veren vurmalı çalgılardır. Ek olarak kimi batılı bestecilerin ürettiği yapıtlarda mehter müziğinden esinlenilmiş kısımlar bulunur. Mehter, sanılanın aksine yalnızca marş çalmaz. Kendi yapısına uygun semai, karçe, beste, kâr, Rumeli türküleri, serhat ve fasıl şarkıları, saz semaileri ve peşrev de mehterin repertuarı içinde bulunur.
Mehter Kıyafetleri
Sazlar, sazbaşları ve çevgânlar olarak mehteran takımında yer alan kişileri 3 ana gruba ayırmak mümkün. Sazbaşları grubu kırmızı kavuk, kırmızı şalvar, kırmızı cübbe, sarı yemen ve sarı etek giyerken; sazlardakiler ise koyu mavi cübbe, renkli üç etek, şalvar, kavuk ve kırmızı yemen giyerler. Çevgânların mehter kıyafetleri ise sazbaşlarına benzerdir.
MEHTER TAKIMI KİRALAMA FİYATLARI İÇİN TIKLAYINIZ.